Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm.Dr.Hülya TURGUT Koronavirüs salgının yarattığı korku karşında neler yapılabileceğini şu sıralıyor:
Bu salgının ne kadar süreceğinin ve nihayetinde neler olup nasıl sonlanacağının bilinmemesinin yarattığı belirsizlik ve bunun sonucunda en kötü senaryolara aşırı odaklanma; stres, korku ve kaygının temel sebebidir. Bu nedenle de; koronavirüs salgını devam ederken bu virüsten daha tehlikeli durumlarla karşı karşıya kalmaktayız. Bunlar;
- Kimseye güvenememe,
- Hiçbir kanıt olmasa da tehdit altında olduğuna inanma,
- Aşırı şüpheci olma,
- Yetkililerin kesin bir şeyler saklandığına inanma,
- Bu inançtan dolayı her söylenene şüpheyle yaklaşma,
- Sosyal olarak izole olma,
- Temelsiz komplo teorilerine inanma,
- İnsanların sözlerinde başka anlamlar arama
gibi daha pek çok kötü ve gerçek dışı düşünceler malesef ki insanlar arasında corona virüsten daha hızlı bir şekilde yayılıyor.
Tetikte olmanız için içinizden gelen bir uyarı olan “endişe”, yaklaşan gerçek bir tehlike için sizi uyarır ve tehdit öğesi ile baş etmeniz için panik yapmadan önlemler almanızı sağlar. Ancak kontrolden çıkan endişe olarak bilinen “kaygı” ise, sizi sağlıklı düşünce sisteminden uzaklaştırır ve sürekli aynı gerçek dışı döngüde dönüp durursunuz ancak hiçbir gerçekçi çözüm üretmezsiniz.
"Ilımlı duygusal bir stres yaratan endişe kafanızın içinde, daha ciddi bir duygusal stres yaratan kaygı ise bedeninizde gerçekleşir".
Kaygı ataklarının en iyi ilacı kişinin kendi çarpık gerçeklik algısı yerine gerçek gerçekliği ve bilimsel verileri hâkim kılmasıdır. Hissedilen kaygının günlük işlevlerimizi bozmayacak bir seviyede kalmasının ve kişilerin önlemlerini aldıktan sonra soğukkanlılıklarını koruması oldukça önemlidir. İnsanların davranışları olağanüstü durumlardan ciddi oranda etkilenir. Ve zihin bilgiyi işleyip anlamlandırırken, durumun olağan üstü oluşu, bizi fazlaca panik ve teyakkuz haline getirmektedir. Bu nedenle de kaygı, panik bozukluk ve obsesif kompülsif bozukluk temizlik takıntısı olanlar, hamile ve yeni doğum yapanlar, kronik hastalığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar, zihinsel olarak yüksek risk içinde bulunuyor. Ayrıca bu dönemde depresyon atakları ve panik ataklar da artış görülebilir.
Salgın hakkında, sosyal medya ve denetimsiz haber kaynakları yerine, devletin kanallarından güvenilir ve gerekli bilgiyi alma daha sağlıklıdır. Bilgi kaynaklarının güvenilir olması, kişileri spekülasyonlardan ve felaket senaryolarından korur.
"Davranışlarınız çocuklarınızı da etkiliyor"
Ebeveynlerin duygu yönetimi ve davranışları çocuklarını da etkiler bu nedenle de içinde bulunulan koşulları bir felaket olarak yaşamak ve anlatmak yerine, gerçekçi ve olayı en yalın haliyle anlayıp anlatmak gerekir.
PEKİ RUH SAĞLIĞIMIZI NASIL KORUYABİLİRİZ?
- Günlerdir medyada anlatılan bulaş önleyici genel hijyen ve bulaş yollarının engellenmesi önlemlerini alın ancak aşırıya kaçmayın
- Mümkün olduğunca gerçekçi bilimsel veriler doğrultusunda düşünmeli ve sakinliğimizi korumalıyız
- Daha önceden tanı konulmuş ruhsal bir rahatsızlık varsa tedavisini aksatmamalıyız
- Corona virüsle ilgili sınırlı haber okuyun
- Sosyal medyaya biraz mola verin
- İnsanlarla bağlantınızı koparmayın
"Tüm bunlara rağmen kaygınız fazla ve üstesinden gelemiyor iseniz mutlaka ruhsal destek alın"